Kathmandu(Nepal)'dan Hindistan sınırındaki Saunali 'ye gelip Hindistan tarafına geçtim. Gece yolculuğu yapan eski bir Tata halk otobusune binip Varanasi'ye doğru yola çıktım.Otobüs hareket eder etmez araçtan beni ve bir gezgini ek para vermediğimiz için atmak isteyen kişilerle tartıştık bağıra çağıra, olay yatıstıktan sonra sıcak toz içinde bol sivrisinekli, ter kokan, sıkıştepiş,makas üstünde bozuk yollarda zıplayarak yapılan 12 saatlik bir yolla bir başka alem Hindistanda'yım.
Varanasi'ye gün doğmadan girdik. Hemen kayıkla Ganj nehri üzerinde güneşin doğuşunu seyredip , kutsal ghatlardaki ölüm, yaşam, inanç havasını soludum . İnanılmaz bir atmosfer. Ganj nehri akarken hem hayat veriyor hem hayatlardan ardından kalanları alıyor hindu dualarıylla. Yakılan cesetlerin külleri birkac metre sonra çamasır yıkayanların camasırında ,dişini fırcalayanların ağzında ve yüzen Hindu hacıların vucudunda. Muson öncesi sıcak öğlen dolaşmamı engellesede gece ve sabah gündoğumlarını paylaştım Ganj ile. İkigün ghatlarda, ganj civarında geçirdim.
Agra'ya trenle varıyorum sabah ve ilk gün hemen 40 km yanındaki Fetahpur Sıkri hayalet şehrine gittim. Mogol döneminden kalma bir mimari şaheser sehir. İnşasından üç yıl sonra su yoklugundan dolayı terkedilmiş. Etrafında musluman bir halk yasıyor ve orayı da dini günlerde törenlerle yaşatıyorlar. Agra'da Taç Mahal gün dogumunda bir masaldaymışım gibi hissetiriyor. Gün doğmadan kapı açılana kadar içeri girmeden bahcevana para vererek eski bahcesine girip dolaştım. Turistleri yürüyen para gören alışkanlık her yanda. Her taraf sizi her an katakulliye getirebilir. Güvenmek cok zor. Motorikşov ile sehirde dolaştım ve Taç Mahal'i farkli yerden nehir karsısından görüntüledim.
Jama mescidi , Itimad-ud-Daulah (Bebek Tac Mahal), Agra Kalesi ziyareti yapıp ertesi sabah trenle Delhi'ye gectim .
Delhi yolculukta sinir sınırlarımı denediğim yer oldu. 47 derece ve aşırı nemde ,her yerde üçkagıtcı turist avcıları arasında main bazaarda biraz garip bir otelde kalıp alt motoru da bozup kalınca bomba gibi oldum. Özellikle Mogollar muhteşem mimari zenginlik bırakmış bu kente. 72.5 mt lik işçiliği mukemmel Kutup minaresi, Jantar Mantar yıldız gözlemevi ,Bahai tapınağı, Rajghat-M.gandhinin yakıldığı yer, Humayun mezarı, Jama Mescidi, Lakshmi Narayan Hindu tapınağı, Redfort kalesi dolaştığım yerler oldu.
Mcleod Ganj, Dharamsala kentinin üstünde daha cok Çin'den göç eden Tibet'lilerin yaşadığı, sürgündeki Tibet hükümetinin kurulduğu, Tibet Budizmi'nin ruhani lideri Dalai Lama'nın evinin bulunduğu orman içinde bir dağ kasabası . Manastırlarda , sokaklarda mutevazi bordo giymiş rahiplere , ve rengarenk turistlere bol bol rastlanıyor. İç yolculukta olanlar bu civarlara da ugrayıp bir rüzgar alıyorlar.Zaman zaman Dalai Lama söyleşi yapıyor. Turizme cok fazla yönelmiş olması o ruhani havasını kaybettirmeye başlamış eskilerin soylediklerine göre. Burası 2550 mt de oldugu için havası guzel ama ben yine de karsıda görünen karlı daga imrenip 3600 mt de kar sınırına kadar bir yürüyüş yaptım yaylalara cıkarak . Tibetli ünlü doktorun nabzımı dinleyerek ve idrarımı kontrol ederek vucudumda gelmiş gecmiş neyim varsa söylemesine hayret ettim. Burası sıcaktan kavrulan Delhi'den sonra tam dinlenme merkezi oldu benim için bir hafta boyunca. Srinagar'a geçmeyi planlarken olaylar cıkınca vazgectim gitmekten. Keşmir bir dahaki sefer. Amritsar'a geçiyorum otobusle.
Amritsar Sih'lerin başkenti. Muslumanlıkla Hinduizm karışımı birşey oldugunu soyluyorlar. Kendi peygamberleri var ve çok katı inançlılar. Saçlarını kesmeyip sarıkları ve beldeki hancerleri tanınıyorlar . Amritsar'a girdiğimizde otobüsün yolu ellerinde kılıçlarla yüzlerce Sih tarafından kapatıldı. Sih tarihi ayaklanmalar ve zulümlerle dolu. Savaşçı yapıları var ve bu sıralar hassas zamanlarmış. Bütün dükkanlar kapalıydı ve yiyecek birşey bulmam cok zamanımı aldı. Sabah erken gün doğarken Altın Tapınağa gittim . Ruhani havası var, herkes huşu içinde gölün ortasındaki Altın Tapınaktan cıkan kutsal kitap sozlerini dinliyor. Altın kaplamalı tapınağın etrafında dönüyor, hacı oluyorlar. Hava ısınıncaya kadar birkaç saat dolaştım ve izledim. Dışarı cıktıgımda yine gösteri olacagı için dukkanları kapatan ve toplanmakta olan halkı görünce hemen bilet aldım gece trenle Delhi'ye .Neyseki buldum. Bu ülkede demiryolu altyapısı cok gelişmiş . Öğleden sonra motorikşova atlayıp Amritsar'a 40 km ilerdeki Pakistan sınırında Hindistan Pakistan askerlerinin birbirlerine horozlandıkları sınır gösterisini izledim. Pakistan'a malesef gecemiyorum. Pakistan'da iç savaş cıktı ve kimse tavsiye etmiyor gitmemi. Türkiye'ye Pakistan ve İran yoluyla gitme düşüncem olmayacak. Bir dahaki sefere.
Trende gazete de haber , Haydarabad'da camiye bomba 15 ölü. Heryer gergin. Hava cok sıcak. Türkiye'den uçak bileti alıyorum internet yoluyla ve gitme zamanı memlekete diyorum. Memleketteyim, yeniden yollarda akmayı düşüneceğim yine.